18 Nisan 2011 Pazartesi

Orta O Kul

    Tuhaf bişey oldu, esnedim.. Saat 23.12 ama gözlerim bildiğin ağrıyor, uyu ulan diye isyan ediyor hatta biraz daha zorlarsam terbiyesizleşmeye kadar gidecek gibi geliyor. Oysa en son ortaokulda bu saatlerde bu kadar esneyip gözlerimin isyankar akıntılarına şahit olmuştum. Ortaokulda herşey ortadaydı, hayatın ortasında zannediyordum kendimi, ebelemeç oynuyordum hayatın ortasında.

    Aslında ilkokulda 5 öğretmen değiştirmiş biri için ortaokulda her derse farklı öğretmen gelmesi sıkıntı değildi. Sıkıntı olan ortaokullu olmaktı, ortaokullu olmak kravat takmak fenerbahçeyi daha fazla desteklemek R'leri söyleyebilmek ve kendinden büyük kitapları kendinden büyük çantaya doldurup her sabah çizgifilm seyretmek isterken okula gitmek zorunda kalmaktı. Tabi o zamanlar farkında olamıyorsunuz hayat aslında istediğiniz şeylerin ummadığınız şeylerle bölünüp kare kökünün alınması olduğunun, daha doğrusu istediklerinizle istemediklerinizin tam ortasında kalıp ne istediğim hiçbişey olmuyo diye isyan etmenize müsade eden ne de ya herşey mükemmel demenize izin veren süpersonic kafa karıştırıı bişey olduğunun. Hatta o kadar farkında değildim ki şahsen, salak demeyin lütfen ama ilk okulda ben "ant" ı içecek bişey zannederdim hani zemzem gibi, içince illa doğru şeyleri yapmak zorundasın. Nasıl başlarsa öyle gider ya benim ortaokuldaki ilk günümde müdür kimin hangi sınıfta olduğunu sanki çok mühim bişey başarmış gibi bahçede kürsüde okurken benim soyadımdan 2 isim daha çıkarıp adımla beraber soyadsız 3 isim okuyunca ortada kaldım. Eğitim hakkı sanki kazanılması gereken bişeymiş gibi ortaokula alınmadım mı lan ben diye anneme döndüğümü hatırlıyorum, gözlerim nemli nolcak şimdi ? Ben kaderime razı buraya kadarmış eğitim hayatım diye düşünüp kendimi Mahmut abinin sanayideki araba tamircisinde hayal ederken annem sorunu halletmiş beni elimden tutup sınıfıma doğru götürüyordu.

    İşin gerçeği orta okul hayatımdan bahsetmeyecektim, orta okuldaki hayal dünyamı anlatıp sonunda sosyal mesaj verecektim ama bi türlü bağlayamıyorum. O zaman ben orta okuldan devam edeyim, bi ara hayal dünyamı anlatırım. Velhasıl kelam artık orta okuldaydım, orta sıradaydım, orta sıranın ortasındaydım, herşey ortadaydı yani ve ben bu herşey ortada dürüstlüğüne çok güveniyordum. O kadar güveniyordum ki yeni gelen türkçe öğretmenimizin "günlük tutun 1 ay sonra getirin okuyacağım" adlı fetişist ödevi içi yazdığım günlüğe eski hocamızın gidişine ne kadar üzülüp yeni hocamıza bi türlü alışamadığımı yazmıştım. Salaklık olarak güründüğünün farkındayım ama salaklık değildi esasen, öğretmenleri ne kadar tarafsız düşünüyormuşum zamanında. Sonra aynı öğretmenin kompozisyon sınavında vatan millet sevgisi adlı konuda yazdığım kompozisyondan 1 almam. Ben şiir gibi bişeyler yazıyorum şu anda beğenilir beğenilmez bilmiyorum, sonra işte okuduğunuz yazıları yazıyorum ukalalık olarak algılama okuyucu ama çokta kötü değil, bunları yapma yeteneği bi gece Cebrail tarafından vahiy yoluyla gelmedi tabiki.  Haliyle o zamanlar yazdığım kompozisyonda köyü değildi, hata orta okullu bi öğrencinin kompozisyonunda siyasi düşüncelere yer verip tezini politikayla desteklemesiydi, ayrıca o zamanlar faşizm veya komünizmden haberim bile yok ne düşünüyorsam onu yazdım. Öğretmenimde sağolsun, "lan sen apolitik bi güruhun mensubu olmalısın senin ne haddine" diyemedi onun yerine ben bunu müfettişe okutamam dedi. Bende o dersten düşük not aldığım için yıl sonu taktir alamadım, ağladım başarısızlığıma. Şimdi birisi taktir alamadım diye ağlasa döverim ama ben ağlamıştım. Daha çok hadise var ama konu cok uzar sende sıkılırsın okuyucu. Misal orta 1 in ortasında ingilizce öğretmenimizin hamile kalıp gitmesinden sonra bi daha adam gibi ingilizce öğretmeni yüzü göremememiz, bin kiloluk müzik hocamızın aynı zamanda beden hocası olması ki bu hocanın sırf beni fenerbahçe maçına giderken gördü diye müziğe olan azami yeteneksizliğimi göz ardı edip 5 vermesi ayrıca tombul toparlak beni okulun futbol takımına aldım diyip sadece su taşıttırması, fen hocamızın sesinin 10 kaplan böğürtüsünde olması. Ponponsuz ponpon kızlar, kermesler, iş teknik dersleri vesaire.. Orta okul masumdu, daha doğrusu orta okul psikolojim aslında büyümeye niyetli bi çocuğun bişey olma beklentisiydi olacaklar ama olmadı, hiçbişey olmadı bittiğinde, zaten ondan sonrada hiçbişey eskisi gibi olmadı..

1 yorum:

  1. sen ilkokulda ant'ı içilcek bişey sanmışsın ya benimki daha kötüydü.hani her 29 ekimde 23 nisanda heryere ''Atam izindeyiz'' yazıları asılırdı.İşte ben ordaki izin kelimesini tatil yapmak anlamında düşünürdüm.napayım ama benim suçum değildi o günlerin tatil günleri olması.

    YanıtlaSil