Bende bazı saplantılar varmış, çoğu saçmaymış öyle dediler geçen gün. Başka şeylerde söylediler, neydi ? Heh umursamazmışım ama pek aldırmadım. Ben ne konuştuğumu düşünmemek istiyorum. Öylece boş boş bakmak istiyorum boş boş yerlere. İyi bir insan olmaya özendirilmemek gibi bir dokunulmazlık istemeye ist, yani iyi bir insan olmaya özendirilmeye yöneltilmek isten, işte kimse bana ne yapmam gerektiğini öğütlendirilmemek istemek, kafa karıştırıcı oluyo bazen. Hem zaten eski demir kapıdan çıkıp yeni güne başlamak çok ironik. Sonra sokaktaki herşeyi ironize etmek ( ki böyle bir tabir varmı bilmiyorum ) zorunda kalıyor insan, bazı kuşlar ironik olmak istemiyor bazı kertenkeleler. İroni ne demek aldırmıyorlar, sanırım hayvanlar bizim felsefemizi umursamıyor, çok umursamaz onlar da ! Kendimi kendimde kalmak istiyorum. Hava bozuyor, yüzümde öyle. Bu bozgun halimle kızlara yaklaşmakta zorluk çekiyorum, kızlarda öyle. Hem kızlar da bana önem vermemek konusunda çok tutarlılar, taktir ediyorum istikrarlarını. İronik ironik gülümsüyorum, bizim bakkal da öyle. Birkaç dakika ironik ironik gülüşüp sigara aldıktan sonra eve gidiyorum. Yalnızlıktan canımın sıkılması gibi bir hakkım olsun istenmekteyim. Sahipsiz olma özgürlüğümün tanınma özgürlüğü olmalı istiyorum oysa ben. Eve gidip anlamadığım kitapları okuyup arkadaşlarıma anlatmamak ironisinin, yani ben kimseye ne yaptığımı anlatmıyorum ya, üzmüyor o zaten beni. Beni asıl üzen ironik olmak istemeyen kuşlarla kertenkelelerin aslında ne kadar iron.. Neyse boşver..
" -aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
-çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen ."
Ülkü Tamer
* Şarkıyı dinleten ve şiir'i hatırlatan güzel arkadaşıma..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder