25 Mart 2011 Cuma

(Ç)alıntı

Önce bilgiyle sonra düşünmeyle gelen,insanın kendini üstün görmesi,diğer bütün konuşan yaratıkları ilk bakışta yargılaması belli bir yaşa kadar devam eder.Sonra birgün fark edilir hiçbir canlının anlaşılabilecek kadar basit olmadığı.İçine kapanık bir çocuğun sınıf arkadaşlarını pompalı tüfekle katlettiğini okursun gazetede.Orta yaşlardaki başarılı mühendisin bir çocuk gibi evinden,ailesinden kaçtğına tanık olursun.Yargılar isabetsiz hale gelir.Çözdüğünü ya da uyanışından yatağına dönüşüne kadar birgün boyunca neler yaptığını tahmin ettiğini sandığın insanları aslında ne kadar az tanıdığını fark edersin.Ve yıllarca sadece kendini çift hatta daha fazla sayıda hayat sahibi gördüğünden ,şaşırırsın bir benzerini başkalarının da yapabilmesine.Hatta senden yüz kitap daha cahillerin aklından geçenleri okuyamadığın için utanırsın kendinden.Oysa onlara benzememek için hiçbir iş yapmamış,hiçbir inanca ve amaca sahip olmamışsındır.Sadece gözlem ve eleştiri vardır hayatında.Ama on sekiz yaşına kadar son derece normal,başarılı,popüler bir çocukluk geçirerek gelmiş bir gencin kendini asmasına tanık olunca,bir yudum bile yükselememiş olduğunu anlarsın.

'Seni anlıyorum' demek büyük bir yalandır.Kocaman bir yalan.Kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz dünyada...Var olan en sağlam zırh insan vücududur.İçindekileri en iyi saklayan kasa odur.Koridorlarında birikenlerin kokusunu bile yaymaz dışarıya.Deliliğin kokusunu,anormalliğin kokusunu duyamazsın yanında gazete okuyan adamın,otobüs durağında.Sadece gördüklerin vardır.Beş duyunun algıladığı kadar anlarsın aileni,sevgilini,çocuğunu.Dolasıyla herhangi bir şeyi,birini anladığına ama gerçekten anladığına emin olmak,sarıldığında arkasında ellerini kavuşturabilcek kadar o şeyi ya da kimseyi anlamak olağanüstü bir durumdur.Ve çok zaman isteyen söz konusu olağanüstü ilişki için olağanüstü insan olmak gerekir.

Dünyanın en iyi üç gitaristinden biri,enstürmanına dair sadece şu kelimeleri söyler:'Gitarı ve gitar müziğini anlayabilmekteyim'
Varılabilcek son noktadır anlayabilmek.En üst derecede bilgi gerektirir.Bahsettiğim virtüöz benim ülkemdendir...
Kim bilir belki ben de anlarım kendimi.Anlayabilirim varlığımı.Ya da hepsinden vazgeçtim.Belki bir gün ben de anlayabilirim,suyu,ateşi,toprağı,havayı...Yanlış anlaşılmasın!Ders almak değildir anlamak.Tecrübe asla! Kıyasla da varılmaz bu noktaya.Sadece anladığının farkında olmakttır gereken.Kim bilir belki ben de derim birgün hayatımı anlıyorum.Ancak sanmıyorum.Ne o kadar sabrım var,ne de anlamaya merakım...Ölümlü olduğunu unutamadıktan sonra ne gereği var anlamanın ? Tutunsan da aşıklarına ,zincirlesen de kendini dostlarına yine de gömülürsün toprağa.Gerekirse hepsiyle beraber gömerler.Firavunlara yaptıkları gibi.Anlayan şöyle der:'
'Anlayamasaydım da ölecektim.Daha çok anlamak yormayacak tabutumu taşıyanların kollarını.Çünkü ne daha ağır oldum,ne daha büyük!
Ebeni ve ebenin...anlayabilmekteyim.Ne güzel !
H.Günday

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder