1 Haziran 2011 Çarşamba

Uyuyan Şato

Tam 9 ay önce yazdığım bir şeyi okuyunca sahiden afalladım.Sebebi o yazdığım şeyi dün gece uyumadan önce yazmış gibi hissetmemdi.Hep öyle olmaz mı nasıl geçtiğini anlamayız...
Peki neden ''nasıl geçtiğini anlamayız''.Birbirine benzeyen ayırt etmekte güçlük çektiğimiz günler yüzünden olsa gerek.Zamanın geçmesiyle alıp veremediğim yok fakat istediğim şeyleri yaparak geçirmemekle ilgili sorunlarım var.


 Tam hayatımı düzene koymuşken hayalini kurduğum şeyleri yapmayı kafaya koymuşken ki bunlar arasında senaryo yazmak için ilgili atölyelere başvurmak,İspanyolca öğrenmek gibi şeyler varken bir anda tüm planlarım alt üst olmuştu.Birşeylere başlamaktan hep korkuyoruz.9 ay önce yazdığım şeyler de bunlar üzerineydi esasen.

*10 yaşında hedefleri olup 18 yaşında hedeflediği yerde olan adamlar sinirlerimi bozuyor.
*22 yaşında  kitapları milyonlar satan yazarların olmasına katlanamıyorum.
*27 yaşında 5.filmini çeken yönetmenlere ise söyleyecek birşey bulamıyorum.

Ben onlardan olamadım.Neyseki yakın zaman sonra aldığım eğitim ve diplomamın avantajlarını kullanarak kendime ''Howl'ın Yürüyen Şatosu'' gibi birşey inşaa ederek başkalarının hayallerini gerçekleştirmiş olcam.Başkaları benim hayallerimi çoktan gerçekleştirmişken...



İspanyolca Grammar kitabı alarak başlangıcı yaptım birşeyler için hadi bakalım...


ne güzel bi animeydin sen Howl ...




Ne güzel bi grupsun sen Camel...

2 yorum: