Dengesizlik > Denge

    Yer çekimi kuvveti, insan ilişkileri, ying yang, diyalektik, iş güç, huzur, mutluluk, mutsuzluk...Bizi etkileyen herşeyin denge unsuru üzerine kurulmuş olması hatta doğanın bile kendi içinde bi dengesi olması ne kadar ilgi çekici değilmi. E o kadar geyikten sonra belli bir dengeyi sağlamak icin ciddi bişeylerden bahsetmek gerek ve konumuz tabiiki işin özü olan denge, ciddi bi yazı olması için uğraşacağım sıkılan çıkabilir..


    Kavram karmaşası yaşadığımız günlük hayatımızda denge unusuru iç güdüsel olarak geliştirdiğimiz bir meziyet ya da toplumun sindirim sisteminde üzerimize düşen enzimdir. Özünde denklik olan denge matematiksel olarak denklem'e tekabül eder ve her denklemde sonuçla işlem arasındaki denge kurulmaya çalışılır. Matematiksel olarak çok işlevsel olsa dahi günlük dilimizde denge dediğimiz zaman  mekanik dengeden bahsederiz. Buz tutmuş bir yolda ellerimizi cebimizden çıkarıp kollarımızı açmak gibi dış etkenlerin maddeye uyguladığı kuvveti "0" a indirgemeye çalışırız. Yani mekanik denge kısaca katı bir cisme etkiyen tüm kuvvetlerin toplamının sıfıra eşit olması demek. İnsan tek eli üzerinde amuda kalkıp öylede durabilir çünkü insan bedeni katı bi cisimdir ve mekanik denge bu cisim için geçerlidir. Peki ya insan beyni ?

    İnsan beyni toplumdaki yerini koruyabilmek için kullanır dengeyi. İlişkilerinde, işinde gücünde ve bilimum etkileşim sahnelerinde bazen iki yüzlü bazen dürüsttür. Çünkü denge iyi veya kötü olmayı değil ikisinin tam ortası olmayı gerektirir. Yeri geldiğinde mantıklı yeri geldiğinde duygusal hareket eden, dengeli olmanın karakterlerine kattığı olgunlukla toplumun siz " 1 "siniz dediği bu insanlar yaptıklarında, giyindiklerinde, dinlediklerinde o mükemmel (!) dengeyi sağlamışlardır. Bu insanlar ne yapıyorsa onu tekrarlar, ne dinliyorsa onu söyler, ne giyiniyorsa o olur. Terazileri hep doğru tartar, sağı solu net insanlardır. Duyguları arasındaki dengeyi unutmazlar tabiiki. Somurtmazlar, kahkaha atmazlar ama gülümserler. Toplum bu insanların dengesi üzerine kurulmuştur, çekirdekteki denge daha büyük bi dengeyi destekler ve haliyle kaçınılmaz son olarak annen baban sana bu insanları gösterir örnek olarak.

    Belli bir zaman sonra toplum sanada "gel 1 ol" diyecek.Birincilik hırsı gözünü kör edebilir sakın ha aldanma ! Hangi sayıyla çarpılırsa çarpılsın 1 etkisizdir. Etkisiz olmak ne kadar tatmin eder seni ? Söylemeye çalıştığım şeyi anladın tabiki. Denge bir çemberin orta noktasında olmaktır ya da sürekli aynı hızda aynı yörüngede hareket etmektir , sağını solunu sınırlarını zorlamadan öylece durmaktır. Senden dengeli olmanı isteyecekler, sınırlarını çizmeni ve içerde uslu uslu oturmanı, 1 olmanı. Karar ver ya mükemmel dengeyle bezenmiş mekanik bi canlı olacaksın ya da iki ayağı üzerinde tesadüfen duran bir insan...