25 Nisan 2013 Perşembe

Ulusa Serzeniş vol.1


      Yalnızlığımız gerçeği yansıtmıyor. Sır bedenimizin ne tarafında, içimizin mi dışımızın mı yansımasını görüyoruz bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da herkesin bir sır sahibi olduğu, ciğerlerine asfalt dökülmüş, kalbinin kıyılarını doldurarak kara haline geriten şeye dön bir bak. Kendin yüzünden, kendi yüzünü göreceksin..

      Bütün derdi kendiyle olan insanları seviyorum ben - ki az insan severim ya da insanı az severim bilmiyorum - Etrafında hiçbir şeye kabahat bulmadan, bütün olanların hesabını kendinden sonrabilen insanları, ben malesef onlardan biri değilim. Olmayı çok isterdim fakat etrafta o kadar sığınacak bahanem var ki kaçıp saklanmak kendime karşı sağlam bi nara atarak " gel lan buraya tipini .. " yüzleşmekten kolay geliyor. Ne yazık, korkunun dibindeki huzura erişecek cesareti bulamamak, üstelik bu kadar sene yaşamışken. Hatta bazen zaman geçsin diye yaşadığını düşünerek yaşamaya çalışmak gibi yapmak gibi bir şeyler düşünüyorum, bir türlü toparlayamıyorum - toparlayabilirsem yakında bir de çok katlı bol aksiyonlu bir hikaye yazmayı düşünüyorum- Kocaman kan bağışı kampanyalarının arasında kan vermeye gidip kanı alınmayan biri gibiyim - hastalık vb durumu olanları tenzih ederim, ilkkez "tenzih" ediyorum çok acemiyim - Yani iyilik yapmak için izin almam gerekiyor, sıradanlaşarak kaybolmayı başarabileceğimi düşünüyordum, sıradanlaştıkça daha çok farkediliyorum. Bu dünya şanssızlara ve normallere göre değil dostum !..

2 yorum:

  1. Sorgulanacak o kadar çok şey var ki... Ama sorguladıkça yoruyorlar bizi. Susmak tabiki en kötüsü. Ama yoruluyorsun bi zaman sonra.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorgun olmayı suskun olmaya tercih ederdim, eğer korkak olmasaydım.

      Sil