4 Nisan 2013 Perşembe

Marty Mcfly çaresizliği

Bazen kendimde Marty Mcfly çaresizliği hissediyorum.Zamanın geçmişinde yapılan bir hamlenin Mcfly ailesini tarihten yavaşça sildiği sahnelerin aksine,benim durumum şu andaki seçimlerimin beni gelecekten silmesine  dayalı sanki...


Ne bileyim,insanların,kurumların çılgınlar gibi vesikalık fotoğraf aldığı şu dönemde;ben vesikalık fotoğraf çektirmemeye direnip; bilgisayardan ya da facebook'tan bulduğum fotoğraflarımın kafasını kesip 1 liraya ozalitçiden çıktı alıyorum.Gökyüzünden arka fon,Umut Sarıkaya deyişiyle 'O kadar yıl Tibet'te kaldım,hala Serdar Ortaç'ın -herşeyin farkındayım,bu durumdan memnun değilim yüz ifadesini' ve her pikselinde İzzet Yıldızhan netliğini hayal edebilirsiniz vesikalık fotoğraflarımda.Hal böyle olunca fotoğrafı çıktı alan ozalitçi abiyle  aramda ister istemez  ifadesi şuna benzer bakışlar silsilesi oluşuyor:

Offff...dedi. Ne oldu? dedim 
Hiiiiiç, dedi.
Herşeyi bırak gel benimle, dedi.
Olur mu? dedim.
Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza, dedi.
Olmaz, dedim. 
Neden? dedi. 
Aynı tabaktan yeriz, dedim. 
Bir daha sevdi... 


Neyse,nasıl buralara geldim hiç hatırlamıyorum.Sadece birkaç kelime yazıp gidecektim,şiirin içine etmek gibi bir amacım ise hiç yoktu. 
Fotoğraftan daha fazla silinmeden;hoşçakalın.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder