29 Mart 2012 Perşembe

Harbi sinir harbi

         Kaburgalarımızı işaretli yerlerinden pay ediniz, zira içimizden geçen hikayeler diğer türlü on üç bölümlük ulusal tv dizisi olmayacak asla. Hayallerimizle güneş altında yürümemeliyiz ! Uçuşkan beyinler sahibiyiz, üstelik herşey buharlaştığında aklımızda sadece kırmızı kurdelalar kalıyor. Kimi kendini boğuyor kimi kesip açılış yapıyor. Birde kendini Ezop bellemiş bir sürü piç kurusu, sonunu bilmediği masalları anlatmaya çalışıyor. Ara sıra masada unuttuğum gözlerimle gördüm üstelik çakallık alışkanlık değildir. Hatta kendi bedenine bile zorla sahip olmuş ruhların tecavüz çığırkanlığına da şahit oldum. Bazen ben de babamı suçlayacak kadar küstahlaşabiliyorum, küstahlığımda buharlaşıp yağmur olarak yağdığında onun şemsiyesini kullanıyorum. Harbi bir sinir harbi esnasında ilk kurtarılacak şeyin yokluğundan müzdaribim. Bu ara çekilişle kromozomlarımı dağıtıyorum. Çok dalgınım, iyiden iyiye kısalıyor marlborolarım, gözlerimi daha sık unutuyorum. Kahvaltı masalarını kaldırırken dikkat et, onlar zeytin olmayabilir. 
  
         Çimenler ya sulandığında ya ezildiğinde kokar, eğer yağmur yağmazsa kapımdan tank geçmesini bekleyeceğim demek oluyor bu. " Siktir et " musluklarını açık unutsam evi boşvermiş haller bassa, cikletlerde fal yerine aforizmalar yazsa, ah bi süper kahraman da müslümanların elinden çıksa. Demem o ki dedikodu yaparken atom çekirdeği çitlense daha mantıklı olmaz mı ?

5 yorum:

  1. Benim de aklımda evde kalmamak için biriktirdiğim kırmızı nişan kurdelaları kalmış. Dedikodu yaparken atom çekirdeği çitleme fikrine bayıldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dimi ben de öyle düşündüm, bu işin ticaretine mi girsek

      Sil
    2. kesinlikle girmeliyiz :)

      Sil
  2. "siktir et" muslukları - ne kadar rahatlatıcı bir gereç.

    YanıtlaSil
  3. aynen öyle, hemde fatura falan da yok istediğin kadar edebilirsin

    YanıtlaSil