Bloğu açtığımızdan beri film tanıtım yazıları yazmak istiyodum ama bu iş pek de bana göre değil.Sonuç olarak izlemek için yeni filmler arıyorsanız yazının devamı hoşunuza gidebilir:
1-C'est pas moi je le jure-9.3
aaaaaaaaaaaaaa:D Hala çığlık atabilirim, o nasıl final:) Diyaloglara,filmin diline bayıldım.
-Sayende Lea 1000 yıllık aşk stoğumu doldurdum. ne güzel cümledir:)) Buna benzer çok cümle vardı ama unuttum şimdi.Burukluk mu var mutluluk mu onu da anlayamadım tam,karışık.
2-Trois couleurs: Bleu-8.7
Üç filmi izleseydik,tek film saysaydık sesimi çıkartmazdım.Film atmosferi diye bişey var bence,her filmde olmaz ama olursa akılda öyle kalıyor galiba.Bu filmi çok merak ediyorum ileride aklıma nasıl gelcek.
3-Central do Brasil-8.6
İsa'ya mektup gönderen insanlar varmış dünyada daha ne desem boş:)
4-Hable con ella-9.1
Bak şimdi sana büyük hayalimi yazıyorum.Çok zengin olcam ileride ve çok sevdiğim amaaa sonunu sevmediğim filmlerin hepsinin sonunu yeniden çektirticem yönetmenine :) Hemen zengin olmalıyım biliyorum,oyuncular yaşlancak çocuklar büyüyecek ama gerekirse büyük veya yaşlı halleriyle nokta koyarız bir '20 years later' ibaresine bakar mutlu son:D Ölenleri bile geri getiririz çok parayla:D
5-Micmacs à tire-larigot-8.4
Filmin bir sahnesinden dolayı uçtum gittim ben bazı yerlerini kaçırdım filmin.Hani elektrikler gelince kız mumu söndürüyor ve tam o sırada elektrikler yine gidiyor ve tüm aile -aaaaaaaaaaaaa diyor ya.Ben orda ağlıyordum nerdeyse.Bizi gördüm sanki.Artık eskisi kadar çok zaman geçirmiyoruz.Elektrikler de gitmiyor.Eğlenceli filmi ne hale getirdim:(
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ve onun seçtiği 5 film:
1-Ensemble, c'est tout-9
Burda bitmesin burdan bitmesin derken bir de baktım hiç bitmesini istemiyorum filmin.Audrey'le evlencem ben galiba kafaya koydum,şu okul bitsin yaza yanındayım:) Resmen insana yaşama sevinci aşılıyo.Neyse uzun lafın kısası 1.5 saatliğine herşeyi unutturan ve fazlasıyla pozitif enerji veren film diyebilirim.Şimdi bu saatte ormanda yürümek istiyorum,köpekler bile kaybolmuştur soğuktan saldırmazlar bence.
2-The Intouchables-8.7
İzlemeden konusunu okusam yine bunalım filmi derdim ama çok yanıldım bu kez.Böyle bi konuyu sürekli gülümseterek izletmeyi nasıl başarmışlar o da ayrı:) Yamaç paraşütü yapmalıyım.Tek eleştirim filmin ismine.Bu kadar.He bir de Tom ve Jerry:)
3-Persona-8.6
Filmde gördüğümüz deniz siyahtı ya da griydi her neyse.Ama deniz bildiğim kadarıyla mavi.Hangisi gerçek peki, gördüğümüz mü bildiğimiz mi? Neyse ben çay koyayım.Herkese benden çay Bergman'a yok:))
4-Amour-8.3
Bundan bikaç yıl önce uzun bir otobüs yolculuğuna çıktığımda,ölümcül uyumak için 2 tane bulantı hapı içmiştim.Haplar yan etki yapmıştı ve huzursuzluk sendromu neticesinde ; 5-6 saat otobüsün en önündeki dijital saati izlemiştim,üstüne otobüsten atlamak istemiştim.Şu anda aynı duyguları yaşıyorum.İzlediğim en gerçek film dicem ama film olduğundan bile şüpheliyim.İçimdeki kasvetin puanı bu, filmin değil.
5-Once-8.8
Nedense filmin daha onuncu dakikasında falan yeni bir 'Before Sunrise' izliyomuş havasına kapıldım.Eh pek de yanılmadım,o diyalog filmiydi burda o görevi müziğe ve sözlerine yüklemişler.Hayat hikayelerini şarkı sözlerinde okumak çok güzel bi ayrıntı.Sabah bu şarkılarla uyanmak ayrı güzel olcak:) Hazır yorumum bitmişken ben Glen Hansard albümlerini indiremeye başlayayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder